1. Net kurallar koymak ve aynı zamanda dinleyici olmak
Dengeli bir baba, evde diktatör olmadan sınırlar koymasını bilir. Püf noktası basittir: az sayıda ama pazarlık edilemez kurallar, sabırla açıklanmış. 7 yaşındaki oğlum büyükannesinin vazosunu kırdığında, ona ev içinde koşmanın neden yasak olduğunu açıklamadan önce ilk olarak onun versiyonunu dinledim.
Otorite, diğerlerinden daha yüksek sesle bağırmak anlamına gelmez. Tutarlı ve adil kalarak gün be gün inşa edilir. Çocuklarımızın ne bekleyeceklerini bilmeye ihtiyaçları var. Bir kuralın neden var olduğunu anladıklarında, onlara sadece “çünkü ben öyle dedim” demekten daha iyi kurala saygı gösterirler.
Önemli bir şeyi açıklarken onların seviyesine oturmayı alışkanlık haline getirin. Bu basit hareket, onların zekâsına ve anlama kapasitesine saygı duyduğunuzu gösterir.
2. Gücünü kaybetmeden duygularını göstermek
Gerçek erkekler de ağlar. Bu gerçeği, birçoğu hayatlarında geç öğrenmiştir. Oğullarımızın ve kızlarımızın, babalarının bir filmden etkilenebileceğini, bir kayıp karşısında üzülebileceğini veya bir başarı karşısında sevinçten taşabileceğini görmeye ihtiyaçları var.
Duygularınızı ifade etmek, çocuklarınızın gözünde sizi zayıf göstermez – aksine, onlara tam anlamıyla insan olma hakkına sahip olduklarını gösterir. Duygularınızı paylaştığınızda, onlara da aynısını yapma izni verirsiniz.
Bir hata yaptığınızda “özür dilerim” demekten korkmayın. Bu cümle, otoritenizi azaltmak şöyle dursun, ruh yüceliğinizi gösterir ve alçakgönüllülüğü öğretir.
3. Fiziksel ve zihinsel olarak hazır bulunmak
Tam dikkat verilen beş dakika, başınızı sallayarak telefonunuza baktığınız bir saatten daha iyidir. Çocuklarımız sevgiyi saatlerle değil, gerçek bağlantı anlarıyla ölçerler.
Basit ve kişisel ritüeller oluşturun: belki pazar sabahı bir yürüyüş veya yatmadan önce on dakika okuma. Bu anlar, çocuklarınızın hayatında birer direk haline gelir, uzun süre değer verecekleri anılar olur.
İşten eve döndüğünüzde, endişelerinizi kapıda bırakma alışkanlığı edinin. Kendinizinkinden önce çocuklarınızdan günlerini anlatmalarını isteyin. Önemsiz görünseler bile cevaplarını gerçekten dinleyin.
4. Yaklaşımını her çocuğa göre uyarlamak
Her çocuk ayrı bir evrendir. Büyük çocukla işe yarayan, küçük çocukla başarısız olabilir. Bazıları ayrıntılı açıklamalara ihtiyaç duyar, diğerleri kısa ve doğrudan mesajlara daha iyi yanıt verir.
Çocuğunuzun nasıl öğrendiğini ve iletişim kurduğunu gözlemleyin. Teşvik sözlerine mi duyarlı yoksa sevgi gösterilerini mi tercih ediyor? Düşünmek için zamana mı ihtiyacı var yoksa hemen mi tepki veriyor?
Genellikle gözden kaçırdığımız ayrıntıları fark eden eşinizden tavsiye istemekten çekinmeyin. Birlikte, her çocuğun benzersiz kişiliğine saygı duyan özel bir yaklaşım oluşturabilirsiniz.
5. Konuşmaktan ziyade örnek olarak öğretmek
Çocuklarımız nadiren tavsiyelerimizi dinlerler, ancak eylemlerimizi gözlemlemeyi asla ihmal etmezler. Başkalarına saygı duymalarını istiyorsanız, restoranda garsona nasıl davrandığınızı gösterin. Dürüst olmalarını istiyorsanız, kendi işlerinizde şeffaf olun.
En güçlü dersler, farkında bile olmadan verdiğimiz derslerdir. Eşinizle konuşma şekliniz, oğlunuza kadınlara nasıl davranacağını öğretir. Zorluklarla karşılaşma tutumunuz, çocuklarınıza kendi zorluklarıyla nasıl yüzleşeceklerini gösterir.
Çocuklarınızın her şeyi, özellikle de görmelerini tercih etmediğiniz şeyleri emen süngerler gibi olduğunu unutmayın!
6. Sonuçlar kadar çabaları da kutlamak
Bilge bir baba, karakterin sadece zaferde değil, çabada şekillendiğini bilir. Kızınız bir yarışma için haftalarca çalıştığında, kazanmasa bile azmi için onu tebrik edin.
Günlük hayattaki küçük zaferleri görmeyi öğrenin. Belki utangaç oğlunuz sınıfta soru sormaya cesaret etti? Bu, başkalarının gözünde önemsiz görünse de takdir edilmeyi hak eden bir cesaret hareketidir.
Başarısızlığın utanç değil, başarıya giden bir adım olduğu bir atmosfer yaratın. Kendi hatalarınızı ve bunlardan neler öğrendiğinizi paylaşın. Onlara düşmenin, sonrasında kalktığınız sürece, yolun bir parçası olduğunu gösterin.
7. Kendi bilgeliğini paylaşmak ama kendi seçimlerini dayatmamak
Rolümüz çocuklarımızı kendi yollarına yönlendirmek, bizimkini izlemeye zorlamak değil. Deneyimlerinizi, değerlerinizi ve inançlarınızı paylaşın, ancak kendi görüşlerini oluşturmaları için onlara alan bırakın.
Size tavsiye istediklerinde, hazır cevaplar verme dürtüsüne direnin. Bunun yerine düşünmelerine yardımcı olacak sorular sorun: “Sana ne doğru geliyor? Bu seçimin sonuçları neler olabilir?”
Büyüdükçe, bir komutan olmaktan ziyade bir danışman olmayı öğrenin. Artan özerkliklerine saygı duyarsanız, etkiniz daha uzun sürecektir.
8. Oyun ve mizah yoluyla yakınlık geliştirmek
Neşesiz otorite mesafe yaratır. Gülünç olmaktan, yerde yuvarlanmaktan veya saçma hikâyeler uydurmaktan korkmayın. Bu hafiflik anları, ciddi derslerin oluşturamayacağı bağlar yaratır.
Aile şakaları, sadece ev halkınızın anladığı eğlenceli gelenekler yaratın. Bu küçük ritüeller, aidiyet duygusunu güçlendirir ve çocuklarınız için duygusal bir sığınak oluşturur.
Mizah aynı zamanda gerginlikleri azaltmak için mükemmel bir araçtır. Kendine gülebilen bir baba, alçakgönüllülüğü öğretir ve mükemmel olmadan da saygı görebileceğini gösterir. Çocukların, onlara ne söylediğinizden çok, onları nasıl hissettirdiğinizi hatırlayacaklarını unutmayın.
Genç ve bağımsız bir medya olarak, BG-TÜRK Haber Ajansı yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!
