Çiftlerin üzerinde tehdit oluşturan bir kusur üzerine, klinik psikolog Aurore Bévalot’un ışık tuttuğu bir konuyu ele alacağız. Bu kusur, sıklıkla bir partner tarafından ifade edilen “çaba göster” talebi olarak karşımıza çıkar ve çiftin uyumunu tehdit eden sürekli bir baskı oluşturabilir. Bu baskının genellikle rutin korkusundan ve kişisel gelişme ve partnerin gelişimine olan takıntılı hedeflerden kaynaklandığını belirtmek önemlidir.
Çift ilişkisini tehlikeye atan toksik davranışlar
Toksik davranışların kökenleri
Aurore Bévalot, partnerlerine bu tür bir baskı uygulayan bireylerin genellikle mükemmeliyetin değerli olduğu ortamlarda yetiştiğini belirtiyor. Sonuç olarak, sürekli olarak kendileri üzerinde çalışma ve partnerlerinin aynısını yapmasını zorlama ihtiyacını hissederler. Bu dinamik, çocukluktan kalma bir onaylanma ihtiyacından kaynaklanabilir : bu tür bir baskının altında büyüyen çocuklar, değerlerinin çabalarına ve başarılarına bağlı olduğuna inanır.
İlişki üzerindeki etkisi
Bu çaba arayışı, ilişkinin tüm yönlerine yayılabilir ve dengesizliklere ve kinlere yol açabilir. Partnerler bu durumda daha çok bir rekabet hali içine girebilir, bireysel başarı ve takdir ihtiyacı, çift olarak toplu refahın önüne geçer.
Çift içindeki manipülasyonu tanımak ve aşmak
Dengesiz ilişki belirtileri
Psikoloji uzmanları da disfonksiyonel ve toksik ilişkilerin belirtilerini tanımlarlar. Blake Psychology’deki bir makaleye göre, çiftlerin yüksek seviyelerde kin yaşaması, sınırlarının saygı görmemesi veya baskın davranışların varlığı durumunda, ilişkinin sağlığını sorgulamak hayati öneme sahip olur.
Sorunlu dinamikleri aşma yöntemleri
Aurore Bévalot’a göre kendilerini bu dinamikte bulanlar için öğrenilmiş olan sınırları koyma stratejisiyle değiştirmek yardımcı olabilir. Basit hedeflere geri dönmek ve kendi çabalarından memnun olmaya hakkınız olduğunu kabul etmek, sürekli rekabet halinden uzaklaşmaya yardımcı olabilir. Dahası, partnerin başarılarını takdir etmeye çalışmak, onaylanma ihtiyacını besler ve sonuçta ilişkinin bağını güçlendirir.
Negatif düşüncelerin bir aşk ilişkisini nasıl yok edebileceği
Negatif düşünme ve çiftler arasındaki uyumsuzluk
Bireyler kendileri ve partnerleri üzerinde sürekli bir gelişme baskısı hissettiklerinde, bu genellikle negatif düşüncelere yol açar. Bunlar zamanla birikerek çiftler arasında anlaşmazlıklara neden olabilir ve sonunda ilişkiyi tehdit edebilir.
Kötümserliğe karşı stratejiler
Negatif düşünceleri ele almanın yolu, her ikisi de kendine özgü zorlukları olan iki stratejiyle mümkündür: kabul etmek veya değiştirmek. İlk adım genellikle durumu kabullenmektir; çünkü bu size neyin yanlış olduğunu değerlendirmeniz için gereken bilgiyi sağlar. İkinci adım ise bu durumu değiştirmektir; ancak bu genellikle daha zordur çünkü kişiye kendi davranışlarını sorgulama ve yeni alışkanlıklar oluşturma yeteneği gerektirir.
Affectif şantaj: bu yıkıcı davranışı tanımlama ve tepki verme
Genel bakış
Hissettiğiniz baskının bir formu da duygusal şantaj olabilir. Bu, bir kişinin başkalarının duygularını veya korkularını manipüle ederek kontrol etmeye çalıştığı zaman gerçekleşir. Duygusal şantaj genellikle suçluluk hissi, korku veya yükümlülük ile ilgilidir ve genellikle diğer toksik davranışlarla birlikte görülür.
Duygusal Şantaja Karşı Stratejiler
Öncelikli olarak, duygusal şantajın farkında olmak önemlidir. İlişkinizde sürekli olarak kendinizi kötü hissediyorsanız veya partneriniz sıklıkla sizin üzerinizde suçluluk hissi uyandırıyorsa, bu belirtiler olabilir. Bunu takiben, sağlam sınırlar koyma ve yeteneklerini geliştirme konusunda yardım arama adımları atılabilir.
Çatışmadan dirence: çiftinizi güçlendirmek için stratejiler
Anlaşmazlıkların üstesinden gelme ve direnç geliştirme
İlişkide çatışma kaçınılmazdır, ancak bunun çiftinizi zayıflatmak yerine güçlendirebileceği bir fırsat olduğunu anlamak önemlidir. Anlaşmazlıkların üstesinden gelmek ve direnç geliştirmek için iletişim, empati ve takdir yeteneğini kullanabilirsiniz.
Önemli olan sürekli gelişme arayışının aksine, ilişkinin sağlıklı olabilmesi için dengenin, saygının ve karşılıklı tanınmanın esas olduğunu hatırlamaktır. Bu bilincin toksik etkileşimleri azaltmaya ve daha tatmin edici bir çift yaşamına yol açmaya yardımcı olacağına inanıyoruz.
Genç ve bağımsız bir medya olarak, BG-TÜRK Haber Ajansı yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!